Bu, orijinali İngilizce olan bir sayfanın çevirisidir.

GPLv3'te “Program” ne anlama geliyor?

Özet

GNU Genel Kamu Lisansı (GPL) 3. sürümünde (GPLv3) “Program” terimi GPLv3 altında lisanslanmış olan ve belirli bir üst lisans veren veya dağıtıcıdan edinilmiş olan belirli bir çalışmayı kasteder. Program, verili GPLv3 lisanslama örneğinde edinmiş olduğunuz, almış olduğunuz haliyle bu belirli yazılım çalışmasıdır.

“Program”, “şimdiye kadar GPLv3 altında lisanslanmış tüm çalışmalar” anlamına gelemez; bu yorumlama anlamsızdır, çünkü “Program” tekildir: birçok farklı program tek bir program oluşturmaz.

Özellikle bu durum GPLv3'ün 10. bölümündeki aşağıdakini ifade eden madde için geçerlidir:

[Y]ou may not initiate litigation (including a cross-claim or counterclaim in a lawsuit) alleging that any patent claim is infringed by making, using, selling, offering for sale, or importing the Program or any portion of it. [herhangi bir patent hakkı iddiasının, Programı ya da herhangi bir bölümünü yaratmak, kullanmak, satmak, satmayı teklif etmek, ya da içe aktarmak yoluyla ihlal edildiğini öne sürerek (dava süresince karşı talepte bulunmak ya da karşı dava açmak da dahil olmak üzere) dava açma girişiminde bulunamazsınız.]

Bu koşul, GPLv3 lisans sahibi birinin, patent ihlali lisans sahibinin edinmiş olduğu belirli bir GPLv3 kapsamındaki yazılımı suçlayan bir dava açma kabiliyetini sınırlandıran bir koşuldur. GPLv3 kapsamındaki program A'nın lisansına sahip olan ama ilişkisiz GPLv3 kapsamındaki program B'nin lisansına sahip olmayan tarafın, program B'yi patent ihlali ile suçlayan bir dava başlatmasından söz etmiyor. Eğer ilgili taraf, hem A hem de B'nin lisansına sahip olsaydı, bu taraf potansiyel olarak B'nin haklarını kaybedebilirdi, ama A'nınkileri kaybetmezdi.

Yazılım patentleri tüm yazılım geliştiricilere, tüm yazılım dağıtımcılarına ve tüm yazılım kullanıcılarına yönelik haksız bir tehdit oluşturduğundan, eğer yapabiliyorsak tüm patentleri yürürlükten kaldırmalıyız. Elbette bunun için bir kampanyaya ihtiyacımız var. Ancak herhangi bir GPL kapsamındaki programın lisans koşullarını, GPL kapsamındaki hiçbir programa saldırmama sözünü talep edecek kadar belirlememiz, başarısızlığa yol açacaktır.

Kapsamlı Çözümleme

GPLv3 “Program”'ı şu şekilde tanımlar:

“Program”, işbu Lisans altında lisanslanmış her türlü telif hakkı kapsamına alınabilecek çalışmayı kasteder.

Kimileri bu tanımın, verili bir lisans bağlamında, bir lisans sahibi tarafından edinilen tek bir belirli GPLv3 lisanslı çalışmadan ziyade tüm GPLv3 lisanslı çalışmalar anlamına gelecek şekilde anlaşıldığını öne sürdüler. Bu okurlar, GPLv3'teki bu gibi yeni patent hükümlerinin, özellikle de 10. bölümün 3. paragrafında bulunan patent iptali koşulu ve 11. bölümün 3. paragrafının altındaki üst projeye katkı sağlayanlarca yapılan hızlı patent lisansı verilmesinin, sonuçları hakkında kaygılara sahipler. “Program” hakkındaki bu yüzeysel okuma yanlıştır ve GPLv3'ün taslağını hazırlayanlar olarak niyetlerimizle karşıttır.

İngilizce'de “any” sözcüğü zor ayırt edilebilir şekilde pek çok farklı anlama gelebilir. Bazı bağlamlarda “any” sözcüğü “every” (her bir) veya “all” (tümü) anlamındadır; başka bağlamlarda, GPLv3'teki “Program” tanımında olduğu gibi, “birçok olasılıktan seçilmiş tek bir belirli örneği” kasteder. Bu değişkenlik bağlama bakarak çözülmelidir. Bu bağlamda anlaşılıyor, ancak biraz düşünmeyi gerektiriyor.

“Program” tanımını farklı sözcüklerle yazabilirdik, örneğin “any” yerine “particular” (belirli) kullanabilirdik, ancak bu düşünme ihtiyacını ortadan kaldırırdı. “Bu Lisans altında lisanslanmış olan belirli bir çalışma” ifadesi, yalıtılmış bir şekilde hesaba katılıyor, mutlaka belirli bir lisanslama veya dağıtım eylemi içerisindeki, belirli bir “siz” tarafından edinilmiş olan belirli bir çalışmaya işaret etmek zorunda değildir.

Hiç bir seçenek, diğer tüm aday anlamları eleyecek kadar yeterince açık olmadığı için, “any” sözcüğünün belirgin bir avantajı var. Olası alternatiflere göre bir bakıma çok daha gayriresmi ve daha az yasal bir kullanım, lisansı okuyan ve uygulayan geliştiriciler için uygun bir kayıt. Üstelik “any”, birçok uygun olasılıktan seçilmek üzere önerilmesiyle, GPLv3'ün birçok yazılım çalışması ve birçok lisanslama durumunda yeniden kullanılabilirliğini vurgulama etkisine de sahip. GNU GPL, birçok geliştirici tarafından programlarında kullanılsın amacıyla var ve bunun da açık olması gerekiyor.

GPLv3 içerisinde yorumlamaya ilişkin kaygılara yol açan bu “any” kullanımının aynısı, GPLv2'deki karşılık gelen tanımda da var. GPLv2'nin 0. bölümü şöyle diyor:

This License applies to any program or other work which contains a notice placed by the copyright holder saying it may be distributed under the terms of this General Public License. The “Program”, below, refers to any such program or work, and a “work based on the Program” means either the Program or any derivative work under copyright law … [İşbu lisans, telif hakkı sahibi tarafından bu Genel Kamu Lisansı hükümleri altında dağıtılabileceğini belirten bir uyarı içeren her türlü program ve diğer çalışmalara uygulanır. Aşağıda bahsi geçen “Program”, bu tür program ya da çalışmayı kastetmekte olup, “programa dayalı çalışma” telif hakkı yasası altındaki program ya da türevi çalışma anlamına gelir…[1]]

Bununla birlikte, FSF'nin ve GPL kullanan topluluktaki diğer kişilerin GPLv2'deki “Program” kavrayışı her zaman, ona herhangi bir değişiklik yapmanızdan önceki, edindiğiniz belirli bir GPL kapsamındaki çalışma şeklindeydi. GPLv3'teki “Program” tanımı da bu anlamı korumayı amaçlıyor.

GPLv3'te, “Program”ın (ve üst kümesi olan “korunmuş çalışma” teriminin) önerilen geniş yorumunu uygulamakla, maddenin üslubu ve yazım geçmişiyle tutarlı, herhangi anlam veya pratik bir önem yaratacak bir madde bulamıyoruz. GPLv3'teki patent hükümleri tipik bir örnek.

11. bölümdeki üçüncü paragraf şunu ifade ediyor:

Each contributor grants you a non-exclusive, worldwide, royalty-free patent license under the contributor's essential patent claims, to make, use, sell, offer for sale, import and otherwise run, modify and propagate the contents of its contributor version. [Her katkı sağlayıcı; temel patent istemleri altında, katkı sağlayanın sürümünün içeriğini yaratma, kullanma, satma, satmayı teklif etme, içe aktarma ya da ayrıca değiştirme ve yayma lisansını; tam yetki vermeyen, dünya çapında, telifsiz patent lisansı şeklinde verir.[2]]

Bir “katkıda bulunan” şu şekilde tanımlanmıştır: “işbu lisans altında programa ya da programa bağlı bir ürünün kullanımına izin veren telif hakkı sahibi”

“Program”ı önerilen şekilde geniş yorumlanması, mantıksızca geniş bir patent lisansı tahsisine neden olur. Bundaki akıl yürütme, verili bir GPLv3 lisans sahibi için, patent lisanslarını tahsis eden birtakım katkı sağlayanlar, dünyadaki tüm GPLv3 kapsamındaki çalışmaların GPLv3 lisans verenleri haline gelir, salt belirli bir lisanslama eylemindeki bu lisans sahibince edinilen belirli bir çalışmanın lisans verenleri olarak değil.

Şu var ki patent lisansı vermenin cümle yapısına pür dikkatle baktığımızda, bu kaygıların temelsiz olduğunu görürüz. Patent lisansını verme izinlerini uygulayabilmek için, bir GPLv3 lisans sahibi, “[katkı sağlayanın] katkı sağladığı sürümün içeriğine” sahip olmalıdır. Eğer sahipse, muhakkak, kendisine GPLv3 altında lisanslanmış bu malzemenin bir alıcısıdır.

Bu yüzden, katkı sağlayanlar, her zaman, patent lisansını vermenin konusu olan malzemenin fiili telif hakkı lisansını verenlerdir. Patent lisansı verilmesinden yarar sağlayan kullanıcı, sonuç olarak bu katkı sağlayanların verdiğinin kapsamındaki malzemeyi edinmişlerdir. Aksi durumda olsaydı, patent lisansının verilmesi anlamsız olacaktı, çünkü izinlerinin uygulanması, katkı sağlayanların “katkı sağlayanın sürümü”ne tabidir. Katkı sağlayanlar ve 11. bölümdeki patent lisansını verenler doğrudan ve dolaylı bir dağıtım ilişkisinde bulunuyorlar. Bu nedenle, 11. bölüm 3. paragraf telif hakkı lisansına sahip olmayan herhangi birine patent lisansını vermenizi istemiyor. (Katkı sağlayan olmayanlarca yeniden dağıtım ima edilen patent lisansı ilkesi ve 11. bölüm 6. paragraftaki “kendiliğinden uzatma” hükmüne tabi kalmaya devam ediyor.)

Birisi 10. bölümün üçüncü paragrafındaki patentle ilişkili maddeyi ele aldığında, “Program” tanımını genişçe anlamasının benzer bir şekilde temeli yoktur. Bu madde şunu sağlar:

[Y]ou may not initiate litigation (including a cross-claim or counterclaim in a lawsuit) alleging that any patent claim is infringed by making, using, selling, offering for sale, or importing the Program or any portion of it. [herhangi bir patent hakkı iddiasının, Programı ya da herhangi bir bölümünü yaratmak, kullanmak, satmak, satmayı teklif etmek, ya da içe aktarmak yoluyla ihlal edildiğini öne sürerek (dava süresince karşı talepte bulunmak ya da karşı dava açmak da dahil olmak üzere) dava açma girişiminde bulunamazsınız.]

11. bölüm, 3. paragraftaki patent lisansını verme ve 8. bölümdeki iptal maddesiyle bağlantılı olarak bu 10. bölüm maddesi, Apache Lisansı sürüm 2.0'da yer alanla benzer kapsamda bir patent iptali koşuluna yol açar.

FSF, bazı özgür yazılım lisanslarındaki geniş patent missileme maddelerinin amaçlarıyla yakınlık duyar, çünkü yazılım patentlerinin ortadan kaldırılması fazlasıyla arzulanan bir şey. Bununla birlikte, yazılım lisanslarındaki patent missileme hükümlerinin topluluğa yarar vermekten uzak olduğunu düşünüyoruz, özellikle de, lisans izinleri iptal edilen yazılımla alakasız diğer programlara ilişkin patent davasıyla tetiklenebilecek maddelerin. GPLv3 içerisine patent misillemeyi eklemeye yönelik adımlar atarken çok dikkatliydik ve 10. bölüm 3. paragraftaki madde, diğer iyi bilinen birçok lisanstaki, özellikle Mozilla Kamu Lisansı sürüm 1.1'deki, patent misillemelerine göre, patent lisanslarının iptali bakımından daha dar olacak şekilde tasarlandı.

Eğer önerilen “Program” yorumu 10. bölüm 3. paragraftaki maddeye uygulanırsa, sonuç, patent misillemesine ilişkin geçmişteki tutarlı beyanlarımızı ve politikalarımızı, açıkça hiç de niyetlenmediğimiz halde, köklü bir şekilde terk etmek olurdu.

GPL sürüm 3'teki diğer metinler de aynı politikayı dışa vuruyor. 10. bölümdeki patent davası maddesi, GPLv3'ün (2. taslaktaki) önceki 7(b)(5) maddesinin yerine 3. taslağına eklenmişti. 7(b)(5) maddesi GPLv3 lisanslı çalışmara iki patent iptali koşulu kategorisini eklemeye izin veriyordu:

terms that wholly or partially terminate, or allow termination of, permission for use of the material they cover, for a user who files a software patent lawsuit (that is, a lawsuit alleging that some software infringes a patent) not filed in retaliation or defense against the earlier filing of another software patent lawsuit, or in which the allegedly infringing software includes some of the covered material, possibly in combination with other software … [sözde ihlal eden yazılımın, muhtemelen başka yazılımlarla birlikte, kapsanmış malzemeyi içeren veya başka bir yazılım patent davasına karşı savunma veya misilleme amacıyla açılmamış olan yazılım patent davası (yani bir yazılımın bir patenti ihlal ettiğini iddia eden bir dava) açan bir kullanıcı için kapsadıkları malzemenin kullanım iznini tamamen veya kısmen iptal eden veya iptaline izin veren şartlar …]

7. bölüm GPL'nin kendi politikasını ifade etmiyor; aksine diğer uyumlu lisansların nereye kadar gidebileceğini söylüyor. Böylece, 7. bölüm geniş bir patent misillemesi oluşturmazdı; sadece GPL kapsamındaki kod ile bu gibi geniş bir patent misillemesi içeren lisanslarla birleşimine izin verirdi.

Her şeye rağmen, 3. Taslağın Gerekçesinde açıklandığı gibi, bu gibi geniş patent misillemesinin eleştirilme nedeni, lisansın konusu olan yazılımla ilişkili olmayan yazılımın zanlısı olduğu yazılım patent davaları için geçerli olabilmesidir. Bununla uyumluluk sağlanabilecek yaygın kullanılan bir lisans olmadığı görüldüğü için, 3. Taslakta, bu geniş patent misillemesi GPL uyumluluğunun kapsamından çıkarıldı.

Bu değişikliği 7(b)(5)'in yerine 10. bölümdeki metni koyarak yaptık, böylece ikinci kategoriye ilişkin kısmı korumuş olduk. İlk kategori 3. taslakta GPL uyumsuz bir “ek kısıtlama” haline, GPL sürüm 3'de yayınlandığı şekle, döndürüldü.

SSS'e Dön

[1] GPLv2 alıntılarının çevirisi gayriresmi çeviriden alınmıştır. Yasal olarak, bu lisansı kullanan programların dağıtım şartlarını lisansın özgün İngilizce sürümü belirliyor.

[2] GPLv3 alıntılarının çevirisi gayriresmi çeviriden alınmıştır. Yasal olarak, bu lisansı kullanan programların dağıtım şartlarını lisansın özgün İngilizce sürümü belirliyor.